BİR EKSİĞİ TAMAMLAMAK : Kronolojik olarak Bübadil Şirince'sinin tarihi yazıldı diye düşünüyorum. Eksik kalmış, Şirince'nin ihtiyacı olan bir şeydi. Bu eksiği tamamladığımı düşünüyorum. Hikayemin kahramanları Şirince ve Şirinceliler elbet. Sonuçta mübadeleden başlayıp bugüne uzanan, mümkün olduğu kadar samimi, doğruya en yakın, ikna edici bilgileri derledim. "Sözlü tarih" diyemem ama sözlü tarihi kaynak olarak kullandım. Araştırdığım, derlediğim bilgileri yazıya dökünce bir çeşit kurgu/belgesele dönüştü çünkü. Görseli olmayan bir televizyon belgeseline. Kimi metinlerin önüne koyduğum (-) işaretlerini bunu belirtmek için kullandım. Umarım anlaşılır. Kitap 3 yıllık bir çalışmanın ürünü. Şirince'ye sadece bugünü için değil yarınları için de işe yarar bir belge bırakmak istedim.Şirince benim değil, Şirincelilerin de değil. Yerlisiyle, dışarlıklısıyla, esnafı, çiftçisi, sevdalısıyla, tatillerinde Şirince'yi seçen binlerce ziyaretçisiyle herkesin. Benzersiz, bir eşi daha yok. Şunu biliyoruz ki Şirince kendi halinde bir köy değil. Bugüne kadar kooperatifler, dernekler kuruldu ama istenileni veremedi. Şirince'de yaşayanlar bir şekilde ortak hareket etmenin yolunu bulmalı. Yoksa "Şirince elden gidiyor" diyenler haklı çıkabilir.