Yapay zekâ!
Artık geleceğin değil bugünün teknolojisi...
2030 yılına kadar 15,7 trilyon dolar ekonomik hacim yaratacak bir teknoloji...
Yapay zekâ, yakın gelecekte hayatımızın her alanına nüfuz etmiş olacak.
1956 yılında John McCarthy, yapay zekâyı bir mühendislik disiplini olarak tanımlarken 2017 yılında yapay zekânın öncü isimlerinden Profesör Andrew NG, insanlığın yeni elektriği betimlemesini yapmıştır. Bu iki tanım arasındaki en önemli fark, yapay zekânın mühendisliğin ötesinde hayatın her alanına etki edebilme potansiyelinin görülmüş olmasıdır. Nasıl ki elektrik, insanlığın sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda yeniden şekillenmesini sağladı, yapay zekâ da aynı etki ile hayatı ve insanlığı dönüştürecektir. Bu dönüşümün sağlanması için her alanda net bir yapay zekâ duruşu, politikası belirlenmeli, toplumun her kesimi için yapay zekâ anlaşılır hâle getirilmelidir. İşte tam bu noktadan hareketle 2021 yılının Şubat ayında Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) kurulmuştur. Türkiye'deki yapay zekâ alanındaki ilk sivil toplum kuruluşlarının başında gelen AIPA, "toplumda yapay zekâ konusuna dair farkındalık yaratmak, bireysel ve kurumsal yetkinliklerin artırılmasına katkı sağlamak ve ülkemizin dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girme hedefini teknoloji girişimciliği ile hızlandırarak ülkemizde yeni girişimcilik kültürünü oluşturmak, desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla politikalar üretmeyi" hedeflemektedir.
AIPA ailesi olarak her yıl bir kitap çıkararak, yapay zekâ konusunda toplumsal farkındalık ve bilgi birikimini artırmaya hız kesmeden devam edeceğiz. Geleceği, onu şimdiden planlayanlar çizer. O hâlde yapay zekânın ülkemiz geleceğinde doğru bir kalkınma unsuru olarak yer alması, kavrama dair algının, süreçlerin, politikaların şimdiden titizlikle planlanmasına bağlıdır ve kitabımız da bu planlamalara yön verecektir.
Teknoloji dünyasında masada oturup söz sahibi olan Türkiye ümidiyle ...