Türkiye'de halk dansları alanındaki pratik ve kuramsal çalışmaların tarihsel süreci incelendiğinde sıklıkla millî folklor anlayışı bağlamında ele alındığı görülmektedir. Türk halk danslarının zamanla görünürlüğünün artması pek çok kurum ve kuruluşun bünyesinde bu olguya yer vermesi sonucunu doğurmuş, ulusal bir sahne sanatı oluşmasının yolunu açmıştır. Günümüzde popüler kültürün etkisi her alanda görülmektedir. Kitle iletişim araçlarının artmasıyla birlikte paralellik gösteren bu etki, halk danslarının ticarileşmesinde de başrol oynamıştır. Kültür endüstrisinde pazar payı oluşturmaya çalışan halk dansları camiası, kendi seyirci kitlesini oluşturmuş, pazarlama stratejileri üretmiş ve halk danslarını popüler kültürün bir ürünü hâline getirmiştir. Bu konuda millî repertuar ve çalışmalar oluşturmaya yönelik korumacı söylemler zamanla etkisini yitirmiş, uygulamadaki çeşitlilik ve denetimsizlik Türkiye'de halk danslarının dönüşümüne neden olmuştur. Kültür endüstrinin gelişmesiyle birlikte, dansın bir sektör hâline gelmesi, profesyonel dans topluluklarının oluşmasına sebep olmuş ve bu topluluklar ekonomik kazanımlar sağlayan bir yapıya dönüşmüştür. Danslar artık tecimseldir, alınıp satıldığı oranda değerlidir.
Halk danslarının ticarileşme sorunsalının teorik ve pratik anlamda gün yüzüne çıkmasına katkı sağlamak amacıyla hazırlanan bu çalışma, kapitalist sistemin ülke folkloru üzerinde meydana getirdiği değişime dair gözlemler, Türk halk oyunlarını ticari bir uğraş olarak sürdüren bireyler ile yapılan görüşmeler ve kaynak taramaları sonucu oluşturulmuştur. Bu yönüyle alanında bir ilk olan çalışma, hem okurlar hem de araştırmacılar için değerli bir kaynak konumundadır.