"Yazar biyografileri çok ilgimi çeker. Yaşadıkları hayat kadar başka bir şey daha merakımı celbeder: Acaba yaşamının ne kadarını yazmıştır yazar kitabının başına? Ne kadarının yazılmasına müsaade etmiştir?... Bu, birazdan okuyacağımız metin için bize muazzam bir ipucu verir… O koskocaman sözcükler yığınına körlemesine dalmadan önce yazarın kendisinin yazdığı ya da yayımlanmasına izin verdiği haliyle biyografisi, en azından, bir mumluk ışık tutuşturur elimize."
Böyle diyor Onur Çalı, kitabının bir yerinde. Ve tam da bu merakının peşinden giderek edebiyatın usta isimlerini, yapıtlarını, yaşamlarını büyüteç altına alıyor. Okuru, John Steinbeck'ten Bulgakov'a, Sevim Burak'tan Salâh Birsel'e, pek çok ustanın yer aldığı edebiyatın zengin topraklarında, uçsuz bucaksız coğrafyasında gezdirirken ele aldığı yazarların ve kitapların yüzeyinin altına iniyor, kâh bizzat yazarın kendisini, kâh sıradan bir olay diye okuyup geçtiğimiz ayrıntıları ya da kitabın omurgasını oluşturan konuyu bambaşka bir açıdan inceleyip o yazara ya da romana farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor, yeniden tanıtıyor. Yazmanın, yazarlığın ne olduğu hakkında hem ele aldığı yazarların yazdıklarından yola çıkarak hem de bunları damıtıp kendi fikirlerini ekleyerek bizi –eğer yapmıyorsak– bundan böyle elimizdeki kitapları yazarı tanıyarak okumaya, yorumlamaya davet ediyor.