25 yaşında tıp fakültesinden mezun olan genç bir doktor medeniyetten uzak, hiçliğin ortasındaki bir kasabanın hastanesine atanır. Mihail Bulgakov, Moskovanın lüksünden, şatafatından, eğlencesinden, elektrikli sokaklarından, tiyatrolarından ve dostlarından uzak bu hastanede görev yapan acemi doktorun kendisiyle yaşadığı hesaplaşmaları, köylülerin cehaletine karşı verdiği savaşı ve yalnızlığın yarattığı bunalımlar sonucu içine düştüğü uyuşturucu bağımlılığını son derce çarpıcı bir dille anlatmaktadır.