Köktenciliğin Alacakaranlığı altbaşlığını taşıyan bu çalışma, Karl Marx'ın felsefik düşüncesinin kökenleri, şekillenmesi, gelişimi ve vargılarıyla ilgili çok geniş bir araştırma tasarısının (Marx ve Felsefe) ilk kitabı olarak düşünülmüştür; ve böyle olarak, 19. Yüzyıl Almanyası koşullarında Onun, Antik Grek, erken-çağcıl ve Alman düşüncelci geleneklerinden kaynaklanan beslenme damarlarını yoklamayı amaçlamaktadır. Bunun ardından, genç Marx üzerindeki ütopyacı, Fransız ve Britiş etkileri irdelemeyi amaçlayan ikinci bir kitap gelecektir: Aydınlanma'nın Alacakaranlığı.
Bu çalışma Marx'ın kendi özgül görüşlerinden çok, ilgili başlıklar altında öncellerinin görüşlerinin Onun tarafından alımlanmasını ve bunların Onun zihinsel gelişimi üzerindeki ilk etkilerini yoklamayı amaçlamaktadır. Bu yüzden, burada Marx'ın özgül görüşlerinin, ne bütün boyutlarıyla ve tüketici bir yolda, ne de birer özet olarak aranması gerektiği belirtilmelidir. Başka bir deyişle, 'konuşanlar' asıl olarak genç Marx'ın öncelleridir −Onun kendisi değil. Ama yine de, bütün bu 'konuşmalar' asıl olarak Marx üstüne 'konuşmalar'dır.