"Önüme sanki bir perde gerildi. Sonsuz hayat manzarası, sonsuza kadar açık duran bir mezara dönüyor. Her şey gelip geçince, bir şimşek hızıyla kaybolup gidince, varlığına bu kadar az zamana sahip olan bir vücut akıntıya kapılıp sulara gömülerek kayalarda parçalanınca sen buna artık varlık diyebilir misin? Kendini etrafındakileri kemirip yemediğin bir an bile yoktur. Elinde olmayarak, sürekli önüne geleni yıkarsın. En masumane bir gezintin bile binlerce zavallı böceğin hayatına malolur. Bin bir zahmetle meydana gelmiş karınca yuvalarını bozmak, küçük bir dünyayı mezara çevirmek için bir adım atman yeterlidir. Bana dokunan, dünyanın bir takım büyük felaketleri, köyleri silip süpüren baskınla şehirleri yıkan yel zelzeleleri değil. Tabiatın tümünde saklı duran, etrafındakileri ve kendini yıkacak hiçbir şey meydana getirmeyen kemirici bir kuvvet beni yıkıyor."