Cinsiyete dair kabullerimiz ataerkil bir toplum yapısı içinde oluştuğu için kadınlar ve erkekler arasında bir hiyerarşi kurarak; kadınlığa ve erkekliğe ilişkin tanımlamalar yapar. Bu tanımlamalar bireysel ve toplumsal olarak sorgulanmadığı müddetçe varlığını sürdürür. Bu eserde cinsiyete dayalı ayrımcılık ve cinsiyete dair içselleştirilmiş kabuller Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri örneklemi üzerinden Glick ve Fiske'nin "çelişik duygulu cinsiyetçilik" ve "erkeklere ilişkin çelişik duygular" adlı ölçekleri kullanılarak analiz edilmiştir.