Nice insanı doğduğu topraklardan ayıran bir vapur kalkar, 1924 yılında,Selanik Limanı'ndan. Vapurda çıkan salgın hastalık çocukları etkiler en çok.Yarı baygın durumda birçok çocuk öldü sanılarak denize atılır. Manastırlı birkadın, çocuğunu kurtarmak için kilime sarar ve gizler. Öldü gözüyle bakılançocuk kurtulmayı başarır hastalıktan. Elinizdeki bu kitap o çocuğun, NaciGirginsoy'un bir eseridir. Yazar, Rumeli'den göç eden bir ailenin karşılaştığıgüçlükleri, gençlik bunalımlarını ve II. Dünya Savaşı'nı tadına doyulmayan birdille anlatıyor, Gençlik Çıkmazı'nda.... Yazarlarını unutmayan, onları kırmayanbir toplum, kırılması beklenen bir fayın kaç büyüklüğünde deprem üreteceğiniönemsemez. Böyle bir toplum, bilim ve sanatın kanatları altında güven içindeyaşadığını bilir çünkü!Naci Girginsoy, İzmit'te yaşamış, Seka Postası'nı 25 yıl yönetmiş bir yazar.Çocukluğunda, eve alınan yiyeceklerin kese kağıtlarını açıp okuyacak kadarsevdalı edebiyata. Girginsoy, gazete kağıdından yapılan kese kağıtlarının eksikyerlerini tamamlarken yazar olmaya karar verir.Doğa aşığı olan Girginsoy, İzmit'in, körfezin nasıl kirletildiğini anlattıyazılarında sürekli olarak, deprem konusunda uyardı insanları.Ama....Önce, 1982 yılında ölen yazarın, yazıldığı dönemde büyük beğeni toplayanyazıları, kitapları unutuldu...Sonra, fay hattı...Birşeylerin değişmesi, bu toplumun bilgisini, dilini üreten yazarların öneçıkmasına, unutulmamalarına olanak verilmesine bağlıdır. Bu hastalıktan kurtulmalıyız. Öyleyse, Naci Girginsoy'un bu kitabını denize atmayın. İyiokumalar !..