Yaratan'ın peygamberler, elçiler ve kitaplar göndererek ve asla değişmeyen Yasası'nın ikincil ilkelerinde küçük değişiklikler yaparak insanlık tarihi boyunca yeniden ve yeniden bildirdiği Din, hep aynı Din'dir; Gerçek Din.
Kur'an'da anılan toplumlar değişik dinlerin bildirildiği toplumlar değildir. Bunlar kendilerine Gerçek Din bildirildikten bir süre sonra kişilere, söylemlere, simgelere kutsallıklar yakıştırarak Gerçek Din'i saptırmış olan nankör toplumlardır.
*Allah'ın Yasası öteden beri böyle gelip geçmiştir. Çünkü Allah'ın Yasası'nda asla bir değişiklik bulamazsın!* (Utku 48:23)
Yaratan'ın bildirdiği Gerçek Din bilincine erişebilmek için hiçbir kişiye, kuruluşa, topluluğa ve Kur'an'dan başka hiçbir kaynağa gereksinim yoktur. İnanç yalnızca Yaratan'a yönelik bireysel yükümlülüktür. Bu bireysel yükümlülüğün bilincinde olan insanlar, Yaratan'ın hoşnutluğunu kazanan toplumları oluşturur.
Kur'an'ı kendi dilinde okuyan her insan Kur'an'da bildirilen ilkeleri içselleştirmeye çalışırsa, Gerçek Din bilincine erişebilmenin yoluna girmiş demektir. Bunun için kayıt yaptırmak gerekmez. Hiçbir kişi ve kuruluşun da kayıt yapmak yetkisi yoktur.
Kayıt, Yargı Günü'nde Yaratan'ın katında yapılacaktır.