Rabbin son haberini/mesajını (Rehber), son peygamber (Önder) olarak alan Hz. Muhammed (s.a.v.)'den bu yana bin dört yüz yıl geçti. İlk nesli dirilten vahyin dalgaları bir süre, sorumluluk bilincine sahip muvahhitlerce sürdürüldü. Daha sonra önceki kitap sahiplerinde olduğu gibi ilk heyecan, ilk şok yerini alışmanın getirdiği algılama zaaflarına bıraktı. Son mesajın üzerini, inananların eksik anlamaları ve kötülük odaklarının (şeytan ve dostları) çabalarıyla mesajın kendisine ait olmayan tortular kapladı. Kendisine sahip olanı yücelten (dünya ve ahirette), karşı çıkanı alçaltan İlahi Kitab, ya aşırı kutsanarak hayat dışına çıkarıldı ya da belli günlerde okunan ve sadece sevap kazanılan bir araç konumuna indirgendi. Kitabın sahiplerinin alçaldığı bir ortamda, dünyayı yüce değerlerin kaplamasını beklemek de anlamsızlaştı. Kitab'ın rehberliğinde, Öncüler'in örnekliğiyle, davete icabet ederek Kur'ân ehli haline gelen Öncülerin ortaya çıkmasıyla bir Medine ve Medeniyet kuruldu. Medine ve Medeniyet kurma iddiasında olanlar ve yerin ve göğün nimetlerine kavuşmak isteyenler, insanlığın "ehl-i Kur'ân" olmak zorundadır. Bugün insanlığın ihtiyacı olan şey budur. Bu kitap, bu maksat ve samimi duygularla yeniden ve ilk Örnek Nesil gibi, Kur'ân (Rehber) ile yatıp kalkmayı, ona zaman ayırmayı, anlama ve yaşamayı gerçekleştirmek isteyenler için, Kur'ân'ı okumadan önce tanıtmayı esas almak amacıyla hazırlanmıştır.