İnsanlığın yaradılış gayesindeki yegane sebep olan yaradanı bulmak ve ona iman etmek olan düstur; bizlerin yaşama sebebindeki biricik nedendir. Bu biricik neden, Hz. Muhammed (As.) efendimizin elçisi olduğu Kur'an'ı Kerim ile bir sonuca bağlanmışsa da kendi benliğini inkar edenlerce yaratılmışlığın acziyeti kabullenilememiş, ancak yaratılmışlıktaki en şeytani duygu olan "ben" nefsi kabullenilerek Allah(Cc.)'ın nuru gizlenilmeye çalışılmıştır. Varlığın delili olan birliği inkar edenler; her ne kadar Allah'ın nûrunu ağızlarıyla söndürmek isteseler de Allah nûrunu mutlaka tamamlayacaktır. Ki, bunu kendi dilleri ve elleriyle örtmeye çalıştıkları İncil'in nuru ile görüp yaşayacaklardır. İşte, bu eser de Uğur Bostan Bey tarafından Allah'ın nuru ele alınarak kaleme alınmış;gizlenilmeye çalışılan, tahrif edilen Kutsal Kitap'ta dahi bu gerçeğin nasıl yer aldığı anlatılmaya çalışılmıştır. Eser; iki kaynak üzerine temellendirilmiş ve tüm genel geçer savların ne derece geçersiz olduğu ispatlanmaya çalışılmıştır. Bunun için eserin ilk bölümünde İncil'in yeryüzüne inişiyle beraber tahrif edilmesindeki süre ve çelişkiler anlatılmış, akabinde ikinci bölümde ise İncil'in tüm tahriflere rağmen Allah'ın nurunun bu Kutsal Kitap'ta yer almasındaki ipuçlarına ve karşılaştırmalı örneklerine değinilmiştir.