Bu kitap yazmanın, hayal etmenin, çizmenin, üretmenin, arkadaşlığın neşeli taraflarını ve iyileştirici gücünü çocuklara göstermek için kaleme alındı.
Burası bir yaşlı bakım merkeziydi. Per de birçok yaşlı gibi burada kalıyordu. Sorsanız kalmazdı ama ona soran da olmamıştı zaten. Kimi kimsesi yoktu. Ne oğlu ne kızı ne kardeşi ne de tombalak bir torunu. Bu yüzden kendini yapayalnız, bir başına hissediyordu. Fakat son zamanlarda tuhaf bir uğraş bulmuştu. Aslında tam 87,5 yaşındaydı ama şu sıra okula yeni başlayan çocuklar kadar heyecanlıydı! Bu uğraş, onu on iki yıl, üç ay, beş gün gençIeştirmişti. Nasıl mı? Bilmem ki, bana da bunu Per söylemişti. Hatta, "Sevdiğin şeyleri yapmak, kozadan yeni çıkmış bir kelebek gibi hissettirir," de demişti.