Kim bilir, belki de bir adada doğmak, büyürken zihninizin de suyla çevrileceği anlamına geliyordur.
Mariana Oliver, Türkçeye çevrilen ilk kitabı Göçmen Kuşlar ile farklı coğrafyalar, kültürler ve yaşamlardan kesitler sunan büyüleyici bir denemeler toplamıyla çıkıyor okurların karşısına. Coğrafya ve kimliğin sınırlarını zorlayan, yerinden edilmiş insanlarla hayvanların yaşamlarına odaklanan Oliver, göçmen kuşların yorulmak bilmez yolculuklarından ilham alarak bizleri, dünya ve var oluşumuza dair algılarımız üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
Okurları Meksika'dan Berlin'e, Küba'dan İstanbul'a uzanan bir yolculuğa çıkaran Oliver, ustalıkla dokuduğu denemeleriyle göçmen kuşların gökyüzündeki izlerini takip ederken, insan ruhunun derinliklerine de ışık tutuyor. Dünyaya bulaşıcı bir merak ve şaşkınlıkla bakan Oliver kitap boyunca savaşları, kadınları, kültür karmaşasını, acıları, arzuyu, insan bedenini ve bilinmeyen dilleri metne yedirirken bir yandan da Berlin'i bölen beton duvar, İstanbul'u bölen boğaz ya da ülkeleri birbirinden ayıran deniz gibi yaşamlarımızın içindeki sınırların ötesinde ustalıkla dolaşıyor.
Göçmen Kuşlar, dünyayı ve içinde yaşadığımız coğrafyaları yeni bir bakış açısıyla değerlendirmemize olanak tanıyan bir ayna görevi gören çarpıcı bir ilk kitap.
Göçmen Kuşlar, tarihin şiddetini inkâr etmeden, hayallerin ve hayal gücünün özgürleştirici gücünü sağlam bir şekilde ortaya koyuyor.
Los Angeles Review of Books