"… Peki sen aynı insan mısın?" sorusu geçti yıldırım hızıyla aklımdan. Her şeyin bıraktığım gibi kalmasını isteyen ben de o geçmişten neredeyse hiçbir iz taşımıyordum. Ne kafamın içindekilerin ne de üzerimdekilerin o geçmişe ait olduğunu iddia edebilirdim. Bir kök arayışıyla buraya gelip düş kırıklığına uğradığım için başkalarını mı suçluyordum? Benim ruhuma yabancılaşmış o geçmişe başkasını bekçi bırakmaya çalışmamdan öte bir anlamı var mıydı bunun gerçekten?
Geçmişte kalmaya direnen çocukluklar, Avrupa'nın ortasında bir yerde kendini, kimliğini, aidiyetini sorgulayan karakterler; travmalar, yitip gidemeyen anlar ve biriktikçe biriken duygular. Farklı zaman dilimlerine, farklı yaş dönümlerine ait, büyükşehirden taşraya, farklı dünyalarda yaşanan ve bir hayata gölgesini vuran deneyimler…
RamazanGüngör Gökçukuru'ndaki öykülerinde kimi zaman karakterlerini farklı diyarlar ve kültürlerde yaşadıkları yabancılaşmanın kimi zaman da gelip geçen zamanın dolayımında resmediyor. Varoluşumuzda büyük yarılmalar yaratan anları ustalıkla yakalayıp, arka planı asla ihmal etmediği fotoğraf karelerinde kristalleştiriyor.