Derli toplu olan hayatımın darmadağın oluşunun tek sebebiydi o gece...
Aslında bendeki her zerreyi alıp geriye kırıntı bırakan, sonra da iyileşmeyen yaralar açan kaderindi bütün suç. Hakimi olamadığım hayatın verdiği karara, acı göz yaşlarıyla boyun eğmiştim, belki de zorundaydım kim bilir?
Kekeme bir konuşmacıydı sanki beni anlatan. Durup durup cümlesini toparlayabilmek için başa sarıyordu acılarımı. Beni yine kanadığım yerden deşiyordu. Bu kadar acının tek sahibi neden yalnızca benim?
Sanki bir tek ben vardım dünyada. Sanki bir tek bendim ağlayan. Öyle ki acımın ve yalnızlığımın hiçbir lügatta tarifi yoktu.
Öyle ya, tükenir bazen sözcükler de...