Gölgesiz kadınlar köksüz ağaçlara benzer, fırtınalarda ilk önce onlar topraktan sökülür, yıkılır. Köksüz ve gölgesiz kadınların bedenlerinde bir müddet ısınıp, ateş yakanlar, kendilerini masum, gölgesiz kadını günahkar kabul edip ikiyüzlü hayatlarına herkesi yargılama hakkını kendilerinde görerek devam ederler.
Kadınlar yaşamlarında iki kez beyazlar giyerek çıkarlar kapılardan, ikisinde de gözyaşı vardır, ilkinde umut dolu mutluluk gözyaşı, ikincisinde ise hüzün, ayrılık gözyaşları.
Belki de gelinlik ve kefenin beyaz renkte olması beyaz rengin gölgesinin olmaması sebebiyledir, kimbilir…
Nejla Bilgin