Diyelim ki, bir at iskeleti yerine, altınla sarılıp, sarmalanmış bir kral bulmuştuk. Diyelim ki, o delikanlı terk edilmiş bir çukur yerine, bütünüyle, tiyatroları ve atölyeleri ve dükkanları ve harika evleriyle gömülüp gitmiş bir şehri kazıp ortaya çıkarmıştı. Diyelim ki, bir Kızılderili okunun ucu yerine, toprağın altına gömülmüş altın vazolar ve taçlar, bronz kılıçlar bulup çıkarmıştınız ortaya. Eğer bir kazıcı olabilseydiniz ve bulduğunuz şeyleri seçme şansınız olsaydı, bir mermer heykeli mi yeğlerdiniz yoksa içi iki bin yaşında ekmekle dolu gömülü bir fırını mı yoksa içi altın armağanlarla dolu bir kral mezarını mı? İşte bu kitapta anlatılan bu türden kazı ve bulgular.