Önünde durduğum kocaman bir pencere. Kocamanlığı belli ki çocukluğumdan. Ev de kocaman, pencere de, gökyüzü de. Her gece rüyalarımda gördüğüm aynı ev, aynı oda, aynı pencere. Farklı diyarlara açılan bir kapı gibi. Açıldığında ne sonsuz, ne boşlukta bir his verir; taze ot, iğde ve dut kokusu. Ne yakışırdı bu manzaraya bir deniz diye geçirdim içimden. Gerçi olmasa da fark etmez, olmayan her şey hayal gücüme hizmet eder. Kapadım gözümü az ötede yeşilimsi mavimsi ılık bir su, kısa bir kumsal. Elimi uzatsam su ellerimde sanki.
Geceleri defalarca uçtum oradan. Tanımadığım bilmediğim yerlere. Kuş bakışı dünya, kuş bakışı hayatlar. Her şeye rağmen bakmaya değer; her şeye rağmen umutlu, isyankar ve hür.