Gönül Hanım romanı, Türklerin eski yurdu Orhun nehri kıyılarında dikilen Göktürk yazıtlarına yapılan bilimsel
bir seyahati anlatır. Türk, Tatar, Macar kardeşliğini bu yazıtların önünde buluşturan bir Turan rüyasıdır.
Yazar Orhun yazıtlarının okunuşunun yaratmış olduğu heyecanla bu romanını kaleme almış ve Türkçü edebiyatın ölümsüz eserlerinden birini vermiştir.
Gönül Hanım romanı Türk kadınını sadece bir aşk nesnesi olarak gören eski anlayışı yıkmış ondan aydın ve
sorumluluk sahibi sosyal bir figür yaratmıştır. Gönül Hanım
ideal Türk kadınını sembolüdür. Yazar Gönül Hanım tiplemesiyle hayatı, düşünceleri, ülküleri eşiyle birlikte ve onun yanı başında paylaştırarak tıpkı yüzyıllar öncesinde Türk bozkırlarında olduğu gibi millî bir Türk hayatını resmetmeye çalışır.
Romanda Orta Asya'ya yolculuk aslında
Türklerin millî hafızasına bir yolculuk olarak algılanmalıdır.Gönül Hanım işte bu duyarlılığı dile
getiren bir eserdir.