Bizler yaşadığımız günlerin şahitleriyiz. Yaşadığımız zamandan sorumluyuz. En zayıf yazı, en kuvvetli hafızadan daha güçlüdür. Tecrübe Bilgidir. Boşuna denmemiş: "Söz uçar Yazı kalır."
Fikir dünyamızın yıldızlarından Nureddin Topçu "Yazılan her kitap dile ve dine hizmet eder." der ve şöyle bir tespitte bulunur: Arınmak için üç şey lazım. 1- İstiğfar etmek, 2- Bir dostla sohbet etmek 3- Yazmak.
Hind İrfanının yetiştirdiği Mahatma Gandi; "Bir insanı veya bir bilgiyi yazarak ölümün elinden çekip alabilirsiniz!" der.
Yazmalıydık. Düşündüklerimizi, duygularımızı, okuduklarımızı, gördüklerimizi, izlenimlerimizi yazmalıydık.
Üniversite yıllarında edindiğim günlük tutma alışkanlığı sayesinde elinizdeki bu eser vücuda geldi.
Fikirlerinden, tavsiye ve nasihatlarından etkilendiğimiz hocalarımız, dostlarımız oldu. "Din nasihattır" dediler, "eyvallah" dedik. "En akıllı insan, müşavere eden, en çok danışan insandır" dediler, "baş üzre dedik".
"Gönülde Yaşayanlar"la bu gönül insanlarının bir demetini sunuyoruz sizlere. Bazıları bedenen bu dünyadan ayrılmış olsalar da halen gönüllerimizde hayat sürmeye devam etmekteler.