GÖREVİMİZ ARILARI KORUMAK
HENRI CLÉMENT / MARION PUECH
Hepimiz aynı kovandayız!
Arılar yeryüzünde 80 milyon yıl önce ortaya çıktı. Peki ya biz insanlar?
Arı deyince aklınıza sadece kahvaltı sofralarının vazgeçilmez lezzeti bal geliyorsa, bir kez daha düşünün deriz. Dünyamızdaki yaşamın büyük kısmı arıların görevini yapmasına bağlı. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve oksijen döngüsünün devam ettirilmesi hep bu muhteşem işçilerin eseri. Doğanın gerçek koruyucuları olan arılar, çevremizin hastalanmasına karşı bizi uyarıyor. Gelgelelim, ekosistemimiz bir süredir arılar için alarm veriyor!
Bir saat içinde 250 çiçeği ziyaret edebilen bir arı neden bazı çiçeklere yaklaşmaktan çekiniyor?
Çiftçilerin kullandığı pestisitler canlı organizmaların sağlığına nasıl olumsuz etki ediyor?
Dünyanın çoğu ülkesinde arıların geleceği tehdit altında. 90'lı yıllara kadar, arılarda yılda yüzde 8'den az görülen ölüm oranları bugünlerde bazı bölgelerde yüzde 70'lere kadar yükselmiş vaziyette. Böceklerin kraliçesi arıların güçsüzleşerek yok olmalarına sebep olan tehlikeler aynı zamanda yarınlarımızı da belirsizleştiriyor. O kadar ki, bu önemli canlı türünü korumak için tedbir almazsak ana besin zincirimiz her an bozulabilir.
Arılar acı çekerse tüm doğa acı çeker! Oysa bu endişe verici olasılığı tersine çevirebilmek için hepimiz faydalı bir şeyler yapabiliriz.
Arıların gezegenimiz ve canlılar üzerindeki hayati önemine vurgu yapan Görevimiz Arıları Korumak, geleceğe çok daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına arıların ve arıcıların durumunun iyileştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Çocuklara doğa bilinci kazandırmak amacıyla hazırlanan "Gezegenimizi Koruyalım!" serisinin sürdürülebilir çevre için "arı farkındalığı" yaratmayı hedefleyen bu halkası, eğlenceli oyunlar ve resimler eşliğinde tozlaşma, bal oluşumu, arıların günlük yaşamı gibi temel bilgileri basit şekilde aktararak, onları ve dolayısıyla dünyamızı korumanın yollarını ele alıyor.
"Şehirli" arılarla balkonda kendi kovanını yapmaya, yahut evdeki boş bir saksıya böceklerin faydalanabileceği çiçekler ekmeye ne dersin?
İşleri yoluna koymak için hâlâ çok geç değil, ama bir an önce somut adımlar da atmalıyız.
Unutmayın, arılar yaşasın diye, bundan böyle hepimiz aynı kovandayız!