Türkiye'de gotik filmler üzerine yapılan çalışmaların, çoğunlukla 'akademi dışı' mecralarda yer aldığını söylemek yanlış olmaz. Birkaç önemli ismi ve sayıları fazla olmayan belirli akademik çalışmaları hariç tutarsak, sinema alanında yazılı üretimde bulunan akademisyenler, korku sinemasını ve gotik filmleri, bilinçli ya da bilinçsiz olarak göz ardı etmişlerdir. Dolayısıyla, Kıta Avrupası, İngiltere ve Amerika'da, özellikle doksanlı yıllardan itibaren yükselişe geçen bir 'gotik çalışmalar'dan, dahası 'gotik film çalışmaları'ndan söz etmek mümkün iken, Türkiye'de böyle bir alanın varlığından bahsetmek, şimdilik imkânsız görünüyor. Elinizdeki kitap, adına ilk defa birinci yüzyılda rastlanan Gotlardan itibaren gotik kavramının izini sürüyor ve kavramın tarihsel süreçte uğradığı dönüşümleri ortaya koyuyor. Ardından, kavramın sinema sanatı içerisinde edindiği uğrak noktasına odaklanarak, bir filmin 'gotik film' olarak adlandırılabilmesi için ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği, hangi filmlerin gotik olarak kabul edilebileceği, gotik filmlerin kendisinden önce gelen diğer gotik sanat formlarından ne ölçüde etkilendiği sorularına yanıtlar arıyor. Ve nihayet; türe dâhil filmlerin hakkını verebilmenin uğraşı içerisinde, gotik filmlerin, tıpkı diğer filmler gibi, 'ciddi' kuramsal, felsefi, estetik incelemelere, analizlere veya tartışmalara değer filmler olduklarından hareketle, kapsamlı bir 'gotik film estetiği' önermeye çalışıyor. Sadece türün tutkunlarına ya da gotik kültüre ilgi duyanlara değil, gotik filmlerin korku, acı ve dehşet uyandıran ama aynı zamanda haz da veren imajlar dünyasına adım atmak isteyen herkese…