Gözün Kahverengi Suyundaki öyküler, Memet Baydurun cesur, sınır tanımayan, sansüre, yasaklamaya karşı olan sanat anlayışının en güzel örneklerindendir.
İroni dozu yüksek, mizahla iç içe geçen eleştirisinin hedefinde ukala aydınlar, görmemiş zenginler, kendini beğenmiş burjuvalar, ama en çok da zalimler vardır.
Uyuşmazları bir araya getiren; nesne, imge ve atmosferlerden oluşan kaotik bir dünyayı sözcük ve cümleleri kullanmadaki ustalığıyla yaratan Baydur, aynı ustalıkla bu öykülerin içine siyasi bir eleştiri de sinmesini sağlamıştır.
Memet Baydurun öykülerini topladığı Gözün Kahverengi Suyunun okura verdiği ilk izlenim bu öykülerin yazarının yazma tekniğiyle ne kadar severek, eğlenerek, âdeta bir çocuk keyfiyle oynadığıdır.
Okura doğrudan hitap eden, sık sık bakış açısı ya da anlatıcıyı değiştiren, cansızları konuşturan, canlıları nesneleştiren bu öykülerde klasik, modernist, fantastik ve postmodernist teknikler ustaca harmanlanmıştır.