Medya Dağı, kendisinden neler alıp götürmemişti ki. Artık kaybedecek zaman yoktu. Sakalları yeniterleyen gençlere, kırmızı renk kuşak bağlayıp ateş etrafında halay a duran gençlere bir ışık olmanın zamanı gelmişti. Aydınlık yolunda rehber olmaya, içi taşlarla kapatılmış kuyularda içilecek su olmanın zamanı gelmişti. Yoksa tüm bu bildikleri, düşündükleri herkesten habersiz neye yarayacaktı. Birilerine rehber olup ölmenin, dağda yalnız başına gezen özgür bir ceylandan daha faydalı olacağına inanmıştı. Karduk, ilk kez o gece vadiye inmeden dağın doruklarında geceledi. Eskiden olsa her nerde olursa olsun geceyi mağarasında geçiriyordu. Asla başka yerde kalmazdı. Ama ay ışığı o gece onu etkilemişti. Artık Çarderya halkının içine karışmanın vakti geldiğini düşünmeye başlamıştı. Ovaya gidip Sarı Atlılar karşısında halkı bilinçlendirmenin daha faydalı olacağına inanmaya başlamıştı.