Ey nazenin sevigili,yetmez mi artık bunca işve, bunca naz. Yazık olmaz mı aşığının bağrını delercesine bakışlarınla bir hazan mevsimine davetiye çıkarır gibi nazar edişin? Yazık olmaz mı bağrını ateşlere vermiş aşığının yana yana diyar diyar dolaşması ? Yazık olmaz mı kam almadan dağ bayır inleyerek gezmesi? Aşkın yarası derin olur bilmez misin ey sevigili…
Bunca ahlara vahlara, inleyip etrafında pervane gibi dönmelere de iltifat etmez misin ha! Böyle midir aşkın alın yazısı ey sevgili? Böyle midir yüreğini dağlayarak dünya aleme aşkını ilan etmesi aşığının? Bu yoldan ölürüm de gene d dönmem diye naralar atması? Böyle midir, sonunda acıvar, çile var, eziyet var ama yol bu yoldur, sevgili bu yolun sonunda that kurmuştur da beni bekliyor heyecanı içinde yola koyulması? Artık insaf etmez misin ey Yâri güzin, ey nazenin bakışlı sevgili ?