Davulcunun zarif sesi dışarıdan işitiliyor. Bir süre sonra güler yüzlü tellal, bir soytarı kıyafeti ve şapkasıyla, boynunda davulu asılı bir şekilde sahneye giriyor. Sahnenin önüne gelip ve aptalca gülüyor, şapkasını başına yerleştiriyor ve tekrar davula vuruyor. Sonra şiddetli bir kekemelikle konuşmaya başlıyor.
Tellal davula vurarak:
- İ…i…i… insanlar, e…e...emirlerin emiri, ö…ö…önderlerin önderi, Zi…Zi…Dahhâk, onun fermanına kulak vermenizi buyurdu. (Tekrar davula vurur). E…e…emirlerin emiri bütün aşçıları sa…sa…saraya davet ediyor. O iyi bir aşçı istiyor. (Tekrar davula vurur ve seyircilere bakarak). Sizin aranızda aşçılık işini bilen kimse varsa yarın sabah sarayda hazır olsun! (Davula vurur) Unutmayın! Der ve davulcu geri döner, sahnenin diğer tarafından dışarı çıkar.