"Bu büyük mütefekkir ve büyüleyici şair [Şebüsterî] zihnimi çok meşgul etmiş olan tasavvuf erbabından biridir.
Bundan yaklaşık yirmi dört sene evvel, fikirleri ve manevi şahsiyeti hakkındaki incelememi bitirmiş ve meşhur Gülşen-i Râz'ını dikkatle şerh etmeye başlamıştım.
O zamanlar Peyâm-ı Sabâh'ın edebi kısmında onun şerhine dair iki üç makalem de basılmıştı.
O esnada felsefe tarihinin Şark âlemine ilişkin kısmında tasavvuf ile scolastique, yani medrese felsefesi sahalarında ele almış olduğum incelemeleri şevk ile takip ediyordum. O zamandan beri talihin birçok densizliklerine rağmen incelemelerime devam ettim.
Asıl merak ettiğim yön tasavvufun başlıca sermayesini teşkil eden genel akidelerin (doctrine) ve felsefi düşüncelerin en eski kaynaklarını bulmak ve Avrupalıların mysticisme oriental dedikleri bu şairâne felsefeyi yirminci asrın akıllara hayret veren keşifleri ve en sağlam akidelerimizi sarsan delillendirmeleri ile karşılaştırıp ona göre ve ondan sonra kesin bir değer biçmekti. Herhalde istediğimi yaptım.
Uzun müddet süren bu incelemelerden çıkardığım sonuçların en önemlilerinden bazılarını muhterem okuyucularıma özetle, fakat açık bir şekilde arzedeceğim."
Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmıştır. Ayrıca, giriş bölümlerinde konusunda uzmanlar tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler yer almaktadır.