İsimleri kalbimizin en mutena köşesine meveddet kalemiyle yazılan Hz. Rukiyye ve Hz. Ümmü Gülsüm, Gönüller Sultanı'nın (a.s.m.) iki güzide goncası, sahabilerin göz bebekleriydiler.
Birbirlerine son derece nezaket ve muhabbetle bağlı ikiz kardeş gibiydiler. Kader onları birbirlerine öylesine yakın eylemişti ki, sadece yaşları değil hayatları da sanki birbirini takip etmekteydi.
Gözlerini vahye açtılar, küçük yaşta imanla müşerref oldular. İnen ayetleri ezberleyip kalplerine nakış nakış işlediler. Çocukluklarından itibaren iman mücadelesinin içinde yer aldılar.
Sırf inançlarından dolayı nişanlıları tarafından terk edildiler. Vatanlarını terk edip, sevdiklerinden ayrılarak hicret etmek zorunda kaldılar…
Ömürleri boyunca ahlâk-ı hamîdenin en güzel örneklerini sergilediler. Hayatlarının her karesiyle insanlığa ışık tuttular.
Amansız davet mücadelesi, yaşadıkları sıkıntı ve çileler naif bedenlerini çok yordu. Genç yaşta hayata veda ederek sevdiklerini gözyaşları içerisinde bırakıp Rablerine kavuştular…
* * *
Bu eser, Peygamberin iki goncasının İslam davası uğruna akla hayale gelmedik eza ve cefalara sabırla dayanıp kadere rıza göstermelerini ve bunun karşılığında Rableri tarafından mükâfatlandırılmalarını anlatıyor.