Bazı aşklar bebeklikte bulur birbirini. O zaman anlarsın sonun kimdir diye. Mert ile Melek'te öyle hissetmişti. Yılların ardından çocukluk aşkları, gençlik dostluğu engeline takılınca sendeler ve birbirlerini kaybederler.
Duygularının ağırlığıyla kaçan Mert, Bu kaşın ardından gururuna sarılan Melek. İçinizi ısıtacak, gülümseyeceğiniz bir aşk hikayesi.
"Gitmem gerekiyor dedin ve gittin. Kim için gittin? Ne için gittin? Bilmiyorum. Ama ben senin için geliyorum Mert. İlk söylediğim kelime gibi kalbime işleyen adam, kalbimin tek sahibi olan sana geliyorum. Ne hissediyorsun bilmiyorum? Ya da kimi bekliyorsun? Dostun, arkadaşın Melek'i mi? Yoksa sevdiğin kızı mı? Sen hangisini bekliyorsun bilmiyorum ama ben, beni seven Mert'i görmeye geliyorum. O beni görmek için cama yapışan küçük Mert'i, babamın her tehdidine rağmen çaktırmadan yanağımı öpen Mert'i, yanımdan bir an bile ayrılmayan Mert'i. Lütfen kırma kalbimi, sarıl sımsıkı bırakma. Öyle bir şey yap ki görmek şöyle dursun, iliklerime kadar hissedeyim seni…"