Yusuf, kalkıp pencere kenarına gidiyor, perdeyi aralayıp dışarı bakıyor, gün ağarmış̧, adımlar daha yavaş̧, zamanın yorgunluğuna uygun, perdeyi çekip masanın başına geçiyor, birbirine ait olmayan cümlelere bakıyor, ait olmayan cümleler...
"biz, artık birbirimize ait değil miyiz?
"şiirin sözcükleri gibi davranmadıkça, hayır."
İstanbul'un arka sokaklarından çok katlı plazalara, eski bir aşkın hatırasından aldatılmanın soğuk iklimine, kendi belleğinde hapsolmuşluktan dünyanın tekinsiz gerçekliğine yol alanlar arasında dolanıyor Günebakanlar. Birbirinden farklı seslerle örülmüş sekiz öyküyle azınlıkların, çocukların, kadın ve erkeklerin dünyasında anlatılanlar kadar anlatılamayanların da hüküm sürdüğünü yeniden anımsatıyor.
Sedat Palut'un Günebakanlar kitabındaki hikâyeler, abartısız, sade anlatımları, serinkanlı ve mesafeli yaklaşımları, geçmişe, eski Yeşilçam klasiklerine göndermeleriyle çarpıcı kısa filmlere benziyor.
Ümit ÜnalSenarist ve Yönetmen