Güneşe Yelken açıyor.
Dünya değişse de yüzyıllardır pek az değişen okyanus rotalarının izini süren denizci, "Kuzey ve güney yarım kürelerde mevsimlere göre değişiklik gösteren ve dünyanın dönüşüyle şekillenen alizeler ve okyanus akıntıları, dünya denizlerini yelkenini şişirerek arşınlamak isteyen denizcileri belirli zamanlarda belirli yerlerde konumlandırır. Önemli olan doğru zamanda doğru yerde olmaktır. Gerisi gelir..." diyor.
Yelkene çocuk yaşta gönül veren İnam, yelkenlisiyle denizler de aşan, yarışlardan derecelerle de dönen bir denizci olarak akademik hayatını bile denizle şekillendiriyor. Yüksek lisansını Southampton Üniversitesi'nde yaparken okul tarihinde 'elit sporcu' bursunu almaya hak kazanan ilk uluslararası öğrenci oluyor.
İrlanda'da güzel bir gelecek, garanti bir iş onu beklerken yat kaptanlığı kursunda tanıştığı bir arkadaşından gelen e-posta hayatını değiştiriyor. "Türkiye'den Karayiplere doğru gidecek bir transfer teknesi için acil bir miço arıyorlarmış... Bu fırsatı kaçıramazdım. O güne kadar rüzgâr ne taraftan eserse essin ben hep en hızlı, en iyi seyri yapmaya çalışmış, istikameti seçmeyi rüzgârın kendisine bırakmıştım. Bu da bir tesadüf olamazdı. Hiç düşünmeden kararımı verdim" diyen yazarın Güneşe Yelken seyri de işte böyle başlıyor. Malta, Tunus, İspanya, Cebelitarık, Kanarya Adaları, Barbados, Saint Vincent ve Grenadinler, Santa Lucia, Martinik, Virgin Adaları, Bahamalar, Fort Lauderdale derken bir süre de karada devam eden macerası İnam'ı sonunda yeniden denize kavuşturuyor.