Güneş böyle yorulduğu günler bir türlü uyuyamazmış. Sabaha kadar bir sağa bir sola döner dururmuş. Gözlerini açmamak için kendini zor tutarmış. Çünkü bilirmiş milyonlarca minicik gözün mışıl mışıl uyuyup rüyalar gördüğünü. O tatlı rüyalar hiç bozulsun istemezmiş. Güneş uyuyamadığında gecenin karanlığını süsleyen bütün yıldızlar ona ninni söylemek için sıraya girerlermiş. Ama o gece ne yaptılarsa fayda vermemiş. Güneş durmadan dönmüş durmuş. Bir sağa bir sola… Bir türlü uyuyamamış. Meraklı kahramanlar bu kitapta Salih Dede'nin uçan halısıyla dünya sarayının gizemli koridorlarında yolculuklarına devam ediyorlar. Bir türlü uyku tutmayan güneşin derin bir uykuya dalmasına yardımcı olmak için büyük bir operasyon düzenlemeleri gerekiyor; "Güneşi Uyutma Operasyonu". Meraklı kahramanlarımız Ahmet ile Ayşe'nin macera dolu operasyonuna siz de katılmak istemez misiniz?