Tepeden tırnağa bir şair, bir gönül adamı geldi geçti buralardan. Keşfedilmemiş bir kültür hazinesi, bir cevher geçti bu ellerden. İsmi duyulmamış bir efsaneymiş meğer, merhum şairimiz Şahini, babam Mehmet Şahin. Hiç okula gitmemiş olmasına rağmen inci gibi yazısıyla, hoş sohbetiyle, güzel sesi ile kendi yazdığı şiirleri amatörce besteler, türküler söylerdi. Öyle besteler renk katardı ki şiirlere, dinleyenler mest olurdu adeta. Babam köyden pek fazla çıkmamış olmasına rağmen geniş bir dünya görüşü vardı.
Hekimhan eski mili eğitim müdürü sevgili hocam Yusuf Çoban beyefendi bir gün sohbet sırasında "Mehmet abi bir de okumuş ve bu işin eğitimini almış olsaydı, memlekete ne kadar faydalı eserler bırakacağını düşünemiyorum" demişti. Şiirlerinde toplumun her kesimine hitap ederdi. Gurbet hasreti çekenlere şöyle demişti: "Hoşgeldin sevgili aziz kardeşim, sıla hasretine akar gözyaşım, derdimin ortağı kara gün dostum, sıladan ne haber elden ne haber..."
Şimdi eserlerini dostlarına kazandırmak ve gelecek nesillere aktarmak maksadıyla kendisinin de isteği üzerine bu eserleri bir araya getirmeye çalışıyoruz.