Uluslararası hukukun içerisinde barındırdığı birçok tartışmalı konudan biri de self-determinasyon hakkı ve bu hakkın uygulamasıdır. Kurulduğu 1946 yılından günümüze kadar pek çok kez self determinasyon hakkının uygulanmasına ilişkin danışma görüşünde bulunan Uluslararası Adalet Divanı, söz konusu hakkın uluslararası hukukta yer edinmesine ve hukuki zemininin oluşmasına büyük katkıda bulunmuştur. Bu danışma görüşlerinden en önemli iki tanesi Güney Batı Afrika (Namibya) ve Kosova Danışma Görüşleridir. Bu kararları önemli kılan iki unsur ise bahsi geçen ilk kararın sömürgelerin bağımsızlık kazanması dönemine ait, diğerinin ise modern dönem uluslararası hukukuna uygun örnekler oluşturmasıdır. Böylece self-determinasyon hakkına bakış açısının ne şekilde değiştiği, karşılaştırmalı olarak analiz edilebilmiştir. Bu çalışmayı önemli kılan unsur, farklı dönemlere ait iki danışma görüşü analiz edilirken, UAD'na sunulan devlet görüşleri, yargıç görüşleri ve mahkeme kararları gibi bütün belgelerin ve sözlü duruşma tutanaklarının değerlendirilmesi ve çalışmaya dâhil edilmesidir. Bu şekilde, farklı iki dönemde self-determinasyon hakkına yönelik görüşler tüm ayrıntılarıyla incelenmiş ve siyasi bir tutkudan nasıl hukuki bir kavrama dönüştüğü gözler önüne serilmiştir. Ayrıca self-determinasyon hakkı ile çatışan toprak bütünlüğü vb. kavramlara da değinilerek konunun daha geniş bir biçimde ele alınması amaçlanmıştır.