Kitap, güvenlik, şiddet, savaş ve devlet arasındaki bağları tartışırken, güvenlik arzusunun bizi götüreceği yeri göstermekle kalmıyor, aynı zamanda liberal tezleri yeniden üretmekle temelde hangi alanı terk ettiğimizi de ısrarla vurguluyor: liberal ideoloji ekseninde güvenliği inşa etmeye çalışan devletin ve sermayenin eleştirisi. Güvenlik, Şiddet ve Savaş, bir taraftan sosyal güvenlik ile ulusal güvenlik, sermayenin güvenliği ile siyasal kuramın gelişimi arasındaki tarihsel bağları ele alırken, diğer taraftan da güvenlik kavramı ile olağanüstü hal ilanı, liberal siyasal kuram, savaş ve uluslararası hukuk arasındaki kuramsal bağları tartışıyor. Neocleous'un kitabı, yukarıda değindiğimiz tabiyet ilişkisinin farklı labirentlerinde bizlere yön gösterir ve güvenlik endüstrisinin günümüzdeki yükselişini değerlendirirken, bu labirentleri birbirine bağlayan düğüm noktalarında savaş, şiddet ve anti-siyasetin nasıl iç içe geçtiğini ve bu eklemlenmenin kendisini nasıl hem toplumsal ilişkilerin dokusuna hem de kuramsal değerlendirmelere ustaca yerleştirdiğini anlatıyor.