Çok çok eskiden, uzak bir ülkedeki küçücük bir evde bir delikanlıyla annesi yaşarmış.
Bu delikanlının on-on beş tane güvercini varmış, onları eğitir, çeşit çeşit numaralar öğretirmiş; bir de keçisi varmış. Anne ile oğlu çok yoksullarmış. Kulübelerinin tam karşısındaysa o ülkenin kralının görkemli sarayı bulunuyormuş; delikanlı ne zaman bahçede güvercinlerini eğitse, kralın güzeller güzeli kızı da nedimeleriyle birlikte sarayın balkonuna çıkar, onları seyredermiş ve delikanlıyı çok beğenirmiş. Delikanlı da kızı çok beğenirmiş ama bir kralın kızını yoksul bir güvercinciye vermeyeceğini bildiğinden o güzel kızla konuşmaya yanaşmazmış. Ama sonunda beklenmedik bir şey olmuş.