Ve savaşta sadece canlıları öldürmek yetmediği için birkaç yıl sonra mezar taşlarının da devrileceğini, granit mezar kapaklarının parçalanacağını, çiçeklerin kafalarının koparılacağını o zamanlar henüz bilmiyorduk, şayet bilseydik muhtemelen ölülerimizin mezarlarının önünde başımızı eğer, usulca mırıldandığımız ilahilerin sihirli bir koruyucu fanusa dönüşmesi ve ölülerimizin, söylendiği gibi ebedi huzurlarının bozulmaması için de dua ederdik…
Yugoslavya'dan İsviçre'ye göç eden bir aile, kültür farkları, ayrımcılık, savaşların yıkımı, yurt özlemi, gurbetle memleket arasında sıkışıp kalmak, göç edilen yeni coğrafyaya aidiyet hissedememek: Kendisinin de benzer tecrübeleri olan Melinda Nadj Abonji Güvercinler Havalanırken'de, sürekli değişen siyasi koşulların bireyler üzerindeki korkunç etkisini, aynı ailenin üç kuşağının yaşantısı üzerinden incelikli bir duyuşla romanlaştırıyor. İsviçre'nin en saygın gazetelerinden Neue Zürcher Zeitung'un tanınmış edebiyat eleştirmeni Sibylle Birrer'in sözleriyle, "Göç, yitip giden vatan ve arada kalmış hayatları mizah, keskin bir hüzün ve ritmik bir tınıyla anlatmanın çağdaş biçemi buymuş meğer."