Sedat Erden; "Güvercinler ve Şeytan" kitabında düştüğü yolların, gittiği ülkelerde yaşayan insanların içlerinden geçip, yaşanmışlıklarını yolun ağzında bekleyen çocukluğuyla harmanlayarak yazdığı öyküleri ile hayatın içerisinden kesitler sunuyor bizlere. Her öyküde farklı bir temayı ele alırken, toplumsal gerçeklerden ve günlük yaşamdan yola çıkan yazar, hepimizin karşılaşabileceği fakat farkına bile varmayacağımız detayları ustalıkla kaleme alarak; aydınlanmayı, bilincin uyanışını, silkinişi, eleştirel gözle bakabilmeyi kendine özgü üslubuyla dile getiriyor. Erden; yazdıklarının sebebini de açıklıyor Kayıp Defter öyküsünde: "Öyle deme Hayrettin abi. Ben yazmasam bütün bunlar unutulup gider. Yazık değil mi?"