Güzeran
(…) Bir iz sadece. Çoğalmayan bir sessiz oysa. Akıcı değil sızıcı hiç değil. Bir iz gibi ayrılmış. Geçince bazen biliniyor, duyuluyor bazen. Seziliyor oysa. Hep geçiyor ve görülmüyor. Bir uyku. Düş gibi geçiyor. Rüzgar gibi savruluyor. Sonsuz sanınca hiçliğe düşüyor. Uykuyla uyanıklık arasında iri beyaz bir kuş geliyor. Seni alıp dünyanın bir hardal tanesi gibi küçüldüğü yere çıkarıyor. Orada seni bekleyen, senin beklediğin bir dağ var.
Devamını Oku