Eğitimde yatılı olmak bir ayrıcalıktır. Sekiz ay, günün yirmi dört saati aynı ortamı paylaşmak, aynı havayı solumak, aynı karavanaya kaşık sallamak Horasan harcı gibi bir şey. Sımsıkı, yıllar geçse de unutulmayan bir kardeşlik. Bu Adem Yavuz Yatılı ilk Öğret,m Bölge Okulunda ki yaşanmışlıkların kazandırdığı bir ruhtur. Bu ruh bazen sizi güldürür, bazen üzer, bazen nefret ettirir, ağlatır. Ama gene de özlem duyarız.
Ne yazık ki okulumuz şimdi yerinde yok. Yıkılmış. Hayvan pazarı olmuş. Atatürk anıtı ve diktiğimiz çamlar duruyor. Gölden esen rüzgar bu çamların dalları arasında süzülürken sizin türkülerinizi söylüyor. Nerede bu kuzular şimdi, neden cıvıltıları yok, neden bana eşlik etmiyorlar. Onlarsız daha asabileştim. Daha sert eser oldum.
Geçmiş zaman olur ki hayali Cihan değer.
Kanuni Sultan Süleyman sordu:
meyve ağaçlarını sarınca karınca
Günah var mı karıncayı karınca?
Hocası Ebussuud soruyu şöyle cevaplıyordu:
Yarın Hakk'ın divanına varınca
Süleyman'dan hakkın alır karınca.