Hac ibadeti; İslam'ın rükünleri ve farzları arasında yer alan bir ibadettir. Ömürde bir defaya mahsus olmak üzere yerine getirilmesi istenen bir ibadet görevidir. Bu, ibadetlerin bir mührü/sonu, İslam'ın tamamlanması ve dinin de kemale ermesi demektir. Çünkü Yüce Allah aşağıdaki âyeti bununla ilgili olarak indirmiştir;
Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı beğendim. (Maide, 5/3)
Bu ibadetle ilgili olarak da Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular:
Gücü olmasına rağmen hac ibadetini yerine getirmeden ölen bir kimse, dilerse Yahudî, isterse Hıristiyan olarak ölsün. (İbn Adiyy, Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir.)
Bu öylesine bir ibadettir ki, onun yerine getirilmemesi halinde, din kemal derecesini yitirmiş olmaktadır. Onu terk eden bir kimse de inançta adeta Yahudi ve Hristiyan ile denk tutulmaktadır.
İşte önemi bu derece büyük olan bir ibadetin mutlaka açıklanması, farzlarının öğretilmesi, sünnet ve adabının, fazilet ve sırlarının bilinmesi gerekir. İşte biz bütün bu konuları üç bölüm içerisinde Allah'ın bizi muvaffak kılmasıyla anlatmaya ve açıklamaya gayret gösterdik. Şöyle ki:
Haccın, Mekke şehrinin ve Beyt-i Atîk (Kâbe'nin) faziletleri, rükünleri, vücub şartları.
Yolculuktan itibaren gidip gelinceye kadar izlenmesi gereken ameller.
İnce adabı, gizli sır ve hikmetleri ve bâtınî / manevî ameller.
Haccın faziletleri, Beytullah'ın, Mekke ve Medine'nin faziletleri ve bu iki beldeyi Yüce Allah'ın tehlikelerden nasıl koruduğu, Mescid-i Haram ile Mescid-i Nebevi'yi ziyaret.