İslâm dininin ikinci temel kaynağı olan sünnet, aynı zamanda Temel İslâm Bilimleri alanının da en temel iki kaynağından biridir. Bu itibarla; sünnet/hadisin Hz. Peygamber'e aidiyetinin araştırılması oldukça ehemmiyetli bir husustur. Bu çerçevede İslâm âlimleri, oldukça büyük gayret sarf etmiş, hadisin senedinde herhangi bir râvi atlamaksızın kesintisiz bir şekilde Hz. Peygamber'e nispet edilmesi için bir takım usul ve kaideler koymuşlardır. Bu anlamda hadisin senedinde kopukluk olmaksızın Hz. Peygamber'e dayandırma sadece Müslümanlara has bir ameliyedir. Zira bu ameliye diğer din müntesipleri tarafından kullanılmış olsa da İslâm âlimlerinin gösterdiği dikkat, hassasiyet ve tetkike ulaşamayacak nitelikte olduğu ehlince malûmdur.
Hadis ilminin temel gayelerinden biri de hadislerin Hz. Peygamber'e nispetinin doğruluğunun araştırılmasıdır. İslâm âlimleri bu araştırmayı yapmak üzere hadislerin senedinde bulunan râvilerin araştırılmasına ihtiyaç duymuşlardır. Hadiste isnad araştırması ve bunu takip eden cerh ve ta'dil faaliyetlerine öncelikle Hz. Peygamber'in rastlanmaktadır. Öte yandan hadiste cerh ve ta'dil sahâbîler döneminde de devam etmiş, sonraki asırlarda özel kavram, tanım ve kaidelerin olduğu sistematik bir hadis alt disiplini halini almıştır.