İslam dininin ana delillerinden olan hadisin kaynaklarda yerini alması kolay olmamıştır. Günden güne genişleyen Müslüman ülkeler coğrafyasına çeşitli sebeplerle dağılan sahabilerle birlikte hadisler de dağılmış, bazen Sevgili Peygamberimizden tek kişinin duyduğu hadisler, kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. "İlim beden rahatlığıyla elde edilemez." prensibinden hareketle hadislerin ilim adına toplanması, karşılaştırılması, ilk raviden hadis alarak kısa sened/raviler zincirinin meydana getirilmesi, duyulmamış konuların ehlinden dinlenmesi, hadis hafızlarıyla görüşülerek müzakereler yapılması ve onlardan faydalanılması gibi sebeplerle hadisler uğruna ilmi seyahatler/rihleler yapılmıştır. Diğer ilim dallarında bu tür kudsi sayılan bir seyahat şekline ve ilim talep usulüne rastlanılmamaktadır.
İşte bu seyahatler, günümüzde ilmi kongre ve görüşmelerin orijinal temelini atmış, dolayısıyla İslam ülkeleri arasındaki ilmi bağları güçlendirmiş, ilim adamlarının birbirleriyle tanışmalarına fırsat sağlamıştır. Sonuçta binbir güçlüklerle ve ihlasla gerçekleştirilen bu yolculuklar sayesinde, bugün elimizde bulunan hadis külliyatı ortaya çıkmıştır.