Cenâb-ı Hakk'a (c.c) hamd ü senâ, yüzsuyu hürmetine âlemleri yarattığı habîb-i edîbi Hz. Muhammed Mustafa'ya ise salât ü selâm olsun.
O'nun iki emanetini (Kur'ân ve Sünnet) sağlığında büyük bir itina ile muhafaza eden, sonrasında ise bu kutsal emanetleri insanlığa eksiksiz ulaştıran Sahâbe-i Kirâm hazerâtından Allahü Teâlâ (c.c) ebeden razı olsun.
Asr-ı Saâdet'ten günümüze Peygamber âşıkları hep var olagelmiştir. Peygamber muhipleri, Efendimiz sallallâhü aleyhi ve selleme olan derin sevgilerini birbirinden enfes şiirlerle, nesirlerle, türlü fedakârlıklarla ve örnek yaşantılarıyla ortaya koymuşlardır.
Hz. Peygamber'e bu denli meftûn olabilmek ise öncelikle ilimle mümkündür. Bilhassa da hadis ilmiyle…
Sizlere takdim ettiğimiz bu eser, Ebû Dâvûd es-Sicistânî'nin es-Sünen'i esas alınarak kaleme alınmıştır. Eserden maksat, Eşref-i mahlûkât ve Hülâsa-i kâinât olan Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem'in mübarek sözleriyle şerefyap olmak, gönülleri nurlandırıp dimağları aydınlatmak ve nihayet O'nun kutlu rehberliğiyle Allah'a giden yolda seyr u sülük etmenin usullerini ortaya koyabilmektir.
Bu vesileyle insanlığa gerçek manada kulluk bilinci ve ruhu aşılayan, ümmetin bir ferdi olabilmenin ehemmiyetini bizlere idrak ettiren hakiki Peygamber âşıklarına binlerce selam olsun…