İnsanlık, tarih boyunca ölümle yüzleşmekten kaçınmış ve ondan kurtulmak için yollar aramıştır. Ölümün kaçınılmaz olduğunu anladığında ise fiziki varlığının yok olacağı düşüncesiyle savaşabilmek için ölümün ardından gidilecek yeni dünyalar yaratmıştır. Ölüme karşı geliştirilen inanış ve uygulamaların günümüzde Rusya Federasyonu sınırları içindeki Hakas Cumhuriyeti'nde Yenisey Kırgızlarının torunları olarak yaşayan Hakas Türklerinde nasıl şekillendiğini ortaya koyabilmek amacıyla hazırlanan bu çalışmada ölüm, Hakas-Minusinsk Vadisi'nde geçmişten günümüze dek detaylı bir biçimde ele alınmıştır. Bunun sonucunda cumhuriyet içerisinde genel nüfusun yaklaşık %12'sini oluşturan Hakasların, yaşamı ve ölümü anlamlandırırken evrenin yaşıyla bir tuttukları Şamanizm tarafından şekillendirilen bir düşünce yapısıyla hareket ettikleri; misyonerlik çalışmalarının ardından gelen ateist propagandaya karşın atalarına ait gelenekleri ve inançlarını kaybetmedikleri görülmüştür. Hâlâ tüm yönleriyle çalışılmamış olan ölüm konusunu şimdiye dek üretilen yayınlar ışığında güncel bir alan araştırması ile destekleyerek inceleyen Hakas Türklerinde Şamanizm ve Ölüm, Yenisey Nehri'nin orta havzasındaki eski kurganlar ve modern mezarlıkların tasarımları ve konumları, ölülerin baş ve ayaklarının baktığı yönle ilgili düzenlemeler, kremasyon, insan ve at kurbanı; eski Türk panteonunda alt dünyanın iyesi olan Erlik'in yirmi birinci yüzyılda Hakasların inanç dünyasındaki yeri, ölen kişinin bu dünyayı terk etmeyi reddeden ya da yolunu kaybeden ruhunu öbür dünyaya göndermek için gerçekleştirilen özel ritüeller, reenkarnasyon ve ölüm üzerine yapılan çalışmalarda Türkologlar tarafından sıklıkla göz ardı edilen intihar meselesine dair özgün bilgiler sunması ve kendisinden sonraki çalışmalar için de bir örnek olması bakımından önem arz etmektedir.