İslâm inançlarını konu edinmiş olması nedeniyle çok önemli bir konumda olan Kelâm ilmi, İslâm düşünce tarihinin her döneminde olduğu gibi XIX. ve XX. Yüzyılda da doğrudan muhatabı olduğu akımları, anlamaya ve cevaplamaya çalışmıştır. Bu asırlar büyük değişimlerin ve çalkantıların olduğu, inanç ve değerlerin köklü sorgulamalarının yapıldığı asırlardır. Bu sorgulamalar karşısında son dönem âlimleri harekete geçmiş ve yaşadıkları dönemlerdeki sorunları anlamaya çalışmışlardır.
Kelâm ilmindeki yenilik teşebbüslerini tetikleyen ve hızlandıran önemli etkenler vardır. Bu etkenlerin başında bu ilmin muhataplarından olan İslâm dışı akımların metot değiştirmeleri ve böylece İslâm inanç ilkeleri için oluşan tehdit unsurlarının farklılaşmasıdır.
Bu yeni dönemde günümüz dünyasında tartışılan din-devlet ilişkileri, sekülerizm, insan hakları, kadın sorunu, ırkçılık, sömürgecilik, açlık, inanç ve düşünce hürriyeti gibi pek çok konu Kelâm'ın konularına dâhil edilmiştir.
İslâmi ilimlerle uğraşan bazı düşünürler de İslâm'ı anlatma ve özellikle de savunma amacıyla eserler yazmışlardır. Bunlardan birisi de Dr. Milaslı İsmail Hakkı'dır. Milaslı, literatüre tıp ve dil alanlarının yanı sıra İslâm dini ve düşüncesiyle ilgili de önemli eserler kazandırmıştır.
Onun "Anglikan Kilisesi"nin sorularına cevap vermek amacıyla yazdığı "Hakikat-i İslâm" adlı eseri orijinal görüşler içermektedir. Her ne kadar Kelâmî kaynakları kullanmasa da ele aldığı konular açısından tam bir Kelâm kitabı özelliğindeki bu eser aynı zamanda Kur'ân Kelâmı diyebileceğimiz bir özellik taşımaktadır.
İslâm'ın inanç ve öğretilerinin akla uygunluğunu anlatarak İslâm'ın hak din olduğunu, ayrıca İslâm'ın fıtrat dini olduğunu ıspatlamaya çalışmıştır. Tıp Doktoru olmasına rağmen yaşadığı dönemde yapılan dini birçok tartışmaya katılmış ve eserler kaleme almıştır. Mesleği hekim olan bir kişinin İslâm inançlarını anlaması ve yorumlaması bizim için ayrı bir değer taşımaktadır.