"Gilles Deleuze, 'Hakikat, onu yeniden üretme arzumuzla ilişkilidir' diyerek hakikatin yeniden üretilebilen boyutuna ve yenilenmesi gerekliliğine dikkat çeker. Ursula K. Le Guin zor zamanların geleceğinden dem vururken,'Özgürlüğü anımsayabilecek yazarlara ihtiyaç duyacağız. Şairlere, hayalperestlere; daha büyük bir hakikatin gerçekçilerine' der. Thomas Bernhard iki tavra da yakın durarak meseleyi bağlar: Daima 'ama' diyecek birileri olmalıdır. Oysa hep her şeyi belirleyen birileri oluyor. 'Hakikat' aslında sadece bir 'ama' ekleyip cümleyi tamamlamaktır."
"Müesses nizam" da denilen kurulu düzen standart kapitalizmin bir parçası iken, ülkede ve hatta dünyada standart kalmadığından vahşi kapitalizmin etkileri gün geçtikçe daha çok hissediliyor. Murat Müfettişoğlu, bütün bu zorlu koşullar altında yaşamakta olduğumuz zamanın içinden geçerken bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz entelektüel, ahlaki ve politik kavramları felsefenin mihenk taşına vurarak Hakikat Masal Değildir ile tartışmaya açıyor. Politik felsefenin hayatla bağlarını kuruyor, felsefenin hayatın ne kadar içinde olduğunu kavramamızı sağlıyor.