Hakikat ve Yöntem güçlü bir kitaptır; gerçekten de felsefi hermenoytiğin klasiği hâline gelmiştir – savaş sonrası Alman felsefesinin ihraç edilmeye elverişli ve değerli birkaç başarısından biridir. Hakikat ve Yöntem mütevazı bir başlama noktasından, Geisteswissenschaften'a (anlam bilimleri) uygun epistemoloji sorunundan hareketle sanat, tarih, dil alanlarında ve Batı felsefe geleneğinde dolaşır ve bir evrensel ontolojiye ulaşır. Bu kitabın açtığı uzun yolu katetmek isteyen kişinin derin bir nefes alması ve çok sayıda "engeli" aşması gerekir. O gerçek bir summa/şaheserdir. Hermenoytiğin şaheseri olduğu gibi kontrol edilemez olanın, yani insanın sonluluğunun/sınırlılığının da şaheseridir.
Hakikat ve Yöntem'i provokatif hâle getiren şey argümanıdır: Anlama teorisi asla sonunda "nesnesinin" tam bir kavrayışına ulaşmayı başaramaz. Nedeni temel tezidir: Fiilen anladığımız şeyi tam anlamıyla kavramlaştırmaya ve metodize etmeye çalışırken daima çok geç kalırız. Anlama asla fiilen temellendirilemez; çünkü anlamanın bizatihi kendisi daima üzerinde durduğumuz zemindir.
Hayat ve birbirimizle ilişkiler evrenimiz, dile gelebilen, paylaşılabilen şeyler, sevgilerimiz, sempatilerimiz ve antipatilerimiz, kavramlaştırılamaz hayat faktörleri; bütün bunlar yöntemin kontrolüne tabi alanların dışında kalır. Fakat biz burada da "hakikat"i tecrübe eder, onu paylaşır, iletir ve onunla birlikte yaşarız. Hakikat ve Yöntem'in ilgilendiği hermenoytik hakikat budur.
Jean Grondin, Hans-Georg Gadamer: A Biography