"Hakk-Hakikat", kanı ve inanç değil; Tanrı ile canlı ahlaki bir ilişki (iman) ve insanlarla adalet ve merhamet ilişkisi olarak tavır, tutum, etmek, yapmak, yapmamak, etmemek, çekinmektir. Bu süreçler, fazla tekin olmayan; teyakkuzda-tetikte olmayı, uykusuz olmayı gerektiren endişeli süreçlerdir. İman konusu olarak "Var" olan Allah; olacak olan olarak Ahiret; olması gereken olarak da Ahlaktır. İman alanı olarak" Ğayb"; ahlak alanı olarak da "Şehadet" alemleridir. İnsanın hakikatle ilişkisi, dogmatik/taklitçi, cahil müminlerin sandığı gibi, tekrara-ezbere dayanmaz; bin bir türlüdür.